8 Kasım 2012 Perşembe

bir şeyi çok söyleyince büyüsü bozulur mu? yoksa o yüzden mi sevemiyorsun beni?

senin için, seni içimde öldürmemle deli gibi sevmem arasında hiç bir fark yoktu. zira sen zaten benim deli olduğumu düşünüyordun. çünkü birini bu kadar çok sevmek için deli olmak gerekirdi.
Ve ben hep sevgim yüzünden cezalıydım…Hiç sonu olmayan bir yolda seninle yürümek,yeni çıkan filmleri birlikte izlemek, saatlerce sana sarılı kalmak,sadece ama sadece bir kez olsun sana sarılıp uyumak, bir sabah gözlerimi açtığımda yanımda seni bulmak isterken yanı başimdaydı bütünüyle hayat ama ben hayatın bir yakasından tutmak yerine senin, beni sevmeni isterdim. ben senin hiç bir şeyinim kaybettiğin... ama yinede en çok beni üzüyor bu hallerin. düşünsene. seni seviyorum. bunu tüm hücrelerimle hissediyorum ve tüm samimiyetimle söylüyorum. fakat senin , O'nun içinde bıraktıkları yüzünden üzülmeni hazmedemiyorum. üzülmek sana yakışmaz ki.. senin suratının asıldığını düşünmek bile kötü..
   geçen gün kız kıza sohbet ederken bir arkadaşım seninle olan hikayemizi çok merak ettiğini söyledi. en baştan dinlemek istedi. "anlatsam mı acaba?" dedim içimden. çünkü biliyordum anlatınca seni özleyeceğimi, çünkü biliyordum özleyince ne kadar çekilmez olduğumu. her neyse dayanamadım anlatmaya başladım. ben anlattıkça zihnim bana beynimin odalarında kalan, gizli kalmış anları da hatırlattı. unuttuğum bir sürü şeyi hatırladım. şaşırdım doğrusu.. hem bu kadar şeyi hala hatırlıyor olmama hem de gerçekten içimde güzel olarak kaldığına.. belkide sırf bu yüzden bitmediğini anlayabilmek gerekiyor aşkın. diretmek gerek. o güzel gözlerinde en ufak bir kabullenme ya da vazgeçme göremezken nasıl kabullenebilirim bunu? dilim neler söyledi yıllarca. ardından ağlayarak haykırdım öfkemi evrene. ama seni görmek yetti. aşkın bin hali varken gönülde, ne dil, ne göz ne de yazmak inandırır beni bittiğine..

 
bazen direnç göstermek ve savaşmak yerine kabullenmek ve sensiz yaşamaya alışmak yerine sana bir kez daha aşkla bakabilmeyi başarmak, çok daha keyifli ve anlamlı geliyor bana. o yüzden yazıyorum gecenin kör bir saati ya da sabahın en erken vakti. geceler günleri kovalıyor., göz açıp kapıyorum bu sefer de günler geceleri.. sabah çok mu erken ya da gecenin başlangıcı mı şu anda? her neyse seni çok seviyorum






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder